Enerjinin geleceği paralel yapı temizliğine bağlı

  • GİRİŞ28.01.2016 10:19
  • GÜNCELLEME28.01.2016 10:19

Kamulaştırma Daire Başkanı Osman Birgün ve EPDK Petrol Daire Başkanı Taner Mutlu görevlerinden alındı. Ancak daha sonra Danıştay kararıyla geri döndüler ve “uzman” kadrosunda “çalışmaları”nı devam ettiriyorlar.

Osman Birgün ve Taner Mutlu için iddialar vahimdi:

1-Bazı firmalara eksik bilgi ve belgelerle lisans verilmesi yoluyla paralel yapıya haksız kazanç sağlamak.
2-Birtakım şirketlerin iptal edilmesi gereken lisanlarının iptalini engellemek.
3-Kimi firmaların da başvuru ve lisans haklarını geciktirmek.
4-Özellikle de paralel yapıya yakın şirketlere, usule aykırı biçimde yardım ederek haksız kazanç sağlamak.
Taner Mutlu hakkındaki iddialara bakılırsa Osman Birgün’den aşağı kalır yanı yok.
1-2010-2014 arasında kayırdıkları petrol şirketlerine yasalara aykırı şekilde ayrıcalık tanımak.
2-Kaçak yollarla getirilen petrol ürünleriyle ilgili yapılan soruşturmaları sümen altı etmek.
3-“Türkiye İsrail’e petrol sattı” yönündeki yalan haberleri medyaya servis etmek.
Buraya kadar geçmiş gazete haberlerinin hatırlatması gibi oldu.
 
YILLARCA TÜRKİYE’Yİ ENERJİYE MUHTAÇ HALE GETİRDİLER
 
Taner Mutlu ve Osman Birgün; her ikisi de EPDK’ya yıllarca hükmetmiş iki isim. Bu yıllar itibariyle cemaatçileri EPDK’ya doldurmamış olmaları ise ancak salaklıkla açıklanabilir. Hele paralel yapının bu konulardaki mevcut performansına bakılırsa.
Ama önce “Nasıl Türkiye’yi enerjiye muhtaç hale getirdiler?” sorusunun karşılığı ne, ona bakalım.
Hep duyarız, Tuz Gölü’nün altına doğalgaz depolama tesisi kurulacaktır ve bir türlü kurulamaz. Çünkü herhangi bir kesinti anında doğalgaz açığını gidermek ve sistemin sağlıklı çalışması için doğal gazın yer altı veya yer üstünde depolanması hayatidir. Rusya ile uçak krizinden sonra bunu çok daha fazla idrak ettik.
 
DOĞALGAZ DEPOLAMADA VAHİM DURUMUN SEBEBİ
 
Türkiye ani bir doğalgaz açığıyla karşılaştığında mevcut depoları kaç günlük doğalgaz ihtiyacını karşılıyor peki? Hemen söyleyelim; sadece 14 gün. Avrupa’da ise bu süre 45 gün.
Anlayacağınız mevcut durum kaygı verici.
En başta şunu belirtelim:
Vahametin sebebi Türkiye’yi sürekli enerjiye muhtaç durumda bırakmak isteyen bu zihniyetin ta kendisi. Doğalgaz depolama ile ilgili EPDK'nın sektör raporuna göz attığımızda ülkenin en stratejik ihtiyacı olan doğalgaz depolama lisanslarının bu adamlar tarafından yıllarca nasıl savsaklandığı açıkça anlaşılıyor.
Paralel yapının kripto mensuplarının bu konuda hâlâ eli kolu bağlı oturduğuna inanan varsa epey saf olmalı. Misal kamulaştırma grup yetkilisiyken görevden alınan A.S adlı kişi hâlen uzman olarak çalışmakta ve bağlantılarını canlı tutmaya devam ederek bilgi ve belge akışını sürdürmekte. Yeni yönetim, daha önce yerleşmiş bu tür “uzmanlarca” sinsice sabote edilmekte, lisansları engellemek için binbir dolap çevrilmekte.
 
SEVİNDİRİCİ TEK GELİŞME HENÜZ YENİ
 
Ancak bir sevindirici haberi de vermeden geçmeyelim. Yeni yönetimle birlikte, Mersin Tarsus bölgesinde uzun vadede 3 milyar Euro’luk yatırımla 5,2 milyar metreküplük doğalgaz depolama tesisinin devreye alınması planlandı ve doğalgaz depolarının kurulması için geçtiğimiz ay iki özel sektör şirketine lisans verildi.
 
GAZ YAĞI LİSANSINA ENGELLEME
 
Ancak en ufak lisanslandırmalarda bile hâlâ karteller lehine oyalama içindeler.
Misal, Rusya ile oluşan sıkıntı nedeniyle olası bir doğalgaz kesintisine karşı tedbir alıp yatırım yapmak isteyen firmaların gaz yağı lisansı taleplerinin de aylarca oyalamayla bekletildiği biliniyor. Alt düzey memurlardan cesaretli olanları fısıltıyla bu talimatı kimlerden aldıklarını söylüyorlar ama herkesin eli kolu bağlı.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat